Patronun beklediği raporu yetiştirmeye çalışırken, yan masadaki ekip arkadaşımızın hatırını sormayı unuttuk..

Giyim, ev eşyası satan markaların indirime girdiği günü takip ederken, kitapevlerine bakmayı unuttuk..

Toplantılar arasında mekik dokurken, annemizin sesini duymak için aramayı unuttuk..

Her şeyi aynı anda yapmaya çalışırken, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini unuttuk..

WhatsApp gruplarında kalpli böcekli emojilerle duyguları ifade ederken, sevgimizi gerçekten ifade etmeyi unuttuk..

Gelecek kaygısı yüzünden, andan keyif almayı unuttuk..

Yaşam yolculuğumuza hiç bir şey katmayan dizileri kaçırmamaya çalışırken, eşimize sarılmayı unuttuk..

Yaşam standartımızı yükseltmek ya da korumak için gecelere kadar çalışırken, kendimizi unuttuk..

Özgecan, Helin, şimdi Ceren.. İnsanlığımızı, değerlerimizi unuttuk..

Oysa buradan giderken “dolu dolu yaşadım” dememizi sağlayacak en önemli şey, anlamlı ve doyurucu ilişkiler kurmaktı, unuttuk.

Yeni Bir Pencere Aç sayfa 84’ten 2 cümle ile bitiriyorum yazımı:

“Dünyadaki en anlamlı ilişki, kendinle kurduğun ilişkidir. Ve yapabileceğin en doyurucu şey, önce “SENİ” hak etmeye başlamaktır.”

Yaşamımız için anlamlı bir şeyler yaptığımız ve önce kendimizle sonra sevdiklerimizle ilişkilerimizin değerini bildiğimiz bir hafta sonu olsun 🙏🍀

Tavsiye :   Kırgınlıklar

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.