Malum kimi okullar bu hafta açıldı kimilerinin de eli kulağında. Hem eşimin kızında ve yeğenlerimde hem de arkadaşlarımın çocuklarında gördüğüm bir gerçek var ki, çoğu çocuk okul açıldığı için mutlu değil. Tamam tatilin bitmesi ve tüm gün bir odada öğretmeni dinlemek harika demiyorum ama ya sistem başka türlü çalışasaydı?

Mesela ya çocukları sadece bilindik iş hayatına değil de, yaşama hazırlayan bir müfredat olsaydı? Çocukların hayallerini gerçekleştirmelerine imkan tanıyan, güçlü yönlerini kullanmalarını teşvik eden; illa da geometriden 5 almaları gerekmeyen bir sistem olsaydı örneğin? Karnede tüm notlar eşit ağırlıklı olmasaydı da ne bileyim harika basket oynayan bir çocuğun beden eğitimi notu tarih notundan daha ağırlıklı olsaydı mesela? İleride başarılı bir yazar olma potansiyeli olan süper bir kompozisyon yaratıcısının matematik notunun karne ortalamasına etki etmemesi mümkün olsaydı mesela? Dünya bu denli kişiselleştirme hikayeleri ile dönerken, hayatta tek bir yöntem ve doğru olmadığını eğitim sistemleri de kabul edebilse keşke. İşte böyle bir ütopya dünyası gerçek olabilseydi dans etmekten müthiş haz alan kızımın okula gitmekten daha büyük keyif alacağına inancım tam. Böyle bir dünya en azından şimdilik gerçekleşmeyeceğine göre, çocuklarımızı hayallerine yaklaştırmak bize düşüyor. Yeteneklerini desteklemek, beslemeye izin vermek en önemli gerçeğimiz. Kimbilir belki de 10 yıl sonra oyunu değiştirecek kişi bizim çocuğumuzdur!

Tavsiye :   Nasıl Girişimci Olunur?

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.