Bir çok iş arkadasım ve mentörlük yaptığım plaza çalışanı var.

Bir çoğunda tası tarağı toplayıp “bir gün” şort terlik yaşayacağı kasaba hayali var. Olmayanlar şanslı azınlık, hayatlarından memnun 🙂

Bizdeki bu kaçış duygusuna plaza virüsü adını koydum, bulaşıcı bir hayal..

Herkes bir vade koyuyor kendine, genelde de 45-50 yaş.. Peki kaç kişi o döneme hazırlıyor kendini?

Sadece para biriktirip güneye gidince domates ekmek değil çünkü konu.

Konu hayatı küçültmek!

Daha az alışveriş yapmak, dışarıda yemememek, daha küçük evde yaşamak, cep telefonunu 5 sene değiştirmemek mesela.. Çünkü bu başlı başına yaşam tarzı değişikliği!

Hayali olan çok kişide bu küçülme eğilimini ve değişim isteğini fark etmiyorum. Bu da hayali yeterince güçlü kılmıyor gözümde..

Ne isterseniz isteyin; tutkuyla istediği bir hayali olan, her gün onu düşleyerek ona ulaşmak için çaba gösteriyor. Gerisi biraz zamanı oyalama 🙂

Tavsiye :   Bize en çok ne lazım?

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.