Bu işte bir yanlışlık var!

Kurumu tanıtmak için üniversitelerde özenli sunumlar, sıcak sohbetler yapılır ve “hadi bizim şirkete gel” denir.

“Çalışan memnuniyetini önde tutuyoruz” haberleri ile işveren markası çalışmaları yapılmaya (çalışılır.) ?!?

Kurumun itibarını dışarıda yüksek tutmak için paralar harcanır, basın toplantıları düzenlenir vs vs..

Sonra yayınladıkları iş ilanına başvuranlara otomatik mail gönderirler. “Veri tabanımıza kaydettik.” Böylesi soğuk, cansız bir mesaj.. Bazen o bile gelmez.

Ya da iş görüşmesine çağırırlar, IK çalışanında buz gibi bir surat.. Garip mülakat soruları.. “Size döneceğiz” ile yapay bir uğurlama.. Sonra çoğunlukla dönmez ya da yine standart yanıt.. “Maalesef olumsuz sonuçlandı” Bayağı standart yanıt. Kopyala yapıştır. Karşıdaki ise neden olmadığını bilmek isteyen biri.. Bu yanıtı her aldığında kendini sorguluyor. Oysa belki pozisyon kapandı, içeriden biri geçti vs. Belki onla ilgisi yok?!

Kültürü; kapıdaki güvenlikçiden attığınız maillere, iş görüşmelerinden tedarikçi seçimi yapan satın alma ekiplerine kadar herkes için dönüştürmezseniz; reklam ve işveren markası için harcanan para çöp!

Ya da bir süre idare eder sonra puf diye söner. Çünkü reklamın algısı bir yere kadar 🙂 Gerçek insanda bıraktığınız izlenim ise sonsuza kadar!

Tavsiye :   Y Kuşağı Nasıl Motive Edilir?

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.