7-8 yıl önce. Çalıştığım şirketi değiştirmek istiyorum, sürekli iş başvurusu..

Bir görüşmeye çağırılıyorum, IK ve bağlı olacağım yönetici var. Baştan aşağı marka giyinmiş, bazı kelimeleri yutan ve bunun havalı olduğunu düşünen, sürekli birbirinden laf çalan 2 mutsuz insan..

Tuhaf bir enerjisi var ortamın, kendimi ait hissetmiyorum. Ama iş güzel, içten içe istiyorum. (1 yıllık iş arayışı da var tabi cepte)

Bir ara yönetici olan soruyor: Bu işi alırsan, burada ilk neyi değiştirirsin? Nasıl bir fark getirirsin?

Nasıl bir soru?!? O an bir karar vermem gerekiyor. Ya gerçek dışı cümleler kuracağım; ya doğruyu söyleyeceğim.

Karar vermeme fırsat vermiyor dilim. Çözülüveriyorum 🙈

“Bu soruyu cevaplamam için önce burayı anlamam, kültürü tanımam lazım. Var olanı bilmeden, değiştirmek sizce mümkün mü? Biraz anlamsız değil mi sorunuz?”

İkisi de geriliyor, yöneticinin suratı düşüyor, görüşmeyi hızlıca bitiriyorlar.

Cevabıma üzülmüyorum.

Çünkü iş ya da şirketten önemlisi, içindeki insanların tavrı, vizyonu, zekası, liderliği, saygı uyandırması..

Kurumsal şirket mi, startup mı, kobi mi diye soran dostlarıma:

Şirketin etiketinden çok kültürü önemli! Çalışanlara bir bakın:

İster çay hizmetlisi, ister uzman, ister yönetici olsun; işinin lideri olan, tutkusu ve değerleri olanların peşinden gidin!

Tavsiye :   Güven Kaybetmek mi İş Kaybı mı?

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.