Keynote: Zorlayıcı Koşullarda Ayakta Kalmak (Resilience)

Belirsizliğin olduğu değişim zamanlarında, stresli ya da üzücü bir anda ya da dönemin zorlayıcı iş yaşamı koşullarında nasıl ayakta dimdik durabiliriz?

Keşfet: Resilience kavramı neden bu yüzyılın en önemli yetkinlikerinden biri haline geldi? En dayanıklı canlılar hangileri ve bunu nasıl başarıyorlar? Stresli anları doğru yönetebilmek bizi nasıl büyütüyor?

 

Öğren: Zorlayıcı durumlarda kendimize hangi soruları sormalı? Beklentilerimiz gerçekleşmediğinde, hayal kırıklığına uğradığımızda duygularımızla nasıl başa çıkmalı? İş ya da özel yaşamındaki zorlayıcı dönemlerde kuvvetle ayakta kalıp, her şeye rağmen yoluna devam edebilenler bunu nasıl başarıyor?

 

Tartış: Her koşulda ayakta durmamız şart mı? Bazen kendimizi bırakmalı mıyız?

Kimler İçin Anlamlı Olur?

Yeni dünyaya uyum sağlamak ve direnç kazanmak isteyen her seviye beyaz yakalı

Neden Tercih Etmeliyiz?

World Economic Forum verileri, üniversitelerce yapılan araştırmalar, yazılmış binlerce makaleye göre 21. Yüzyılda dayanıklı ve esnek olabilmek (resilience) tüm zamanlardan daha da önemli.

Şirketlerin dümeni her an başka yöne kırma ihtiyacı, dijitalle farklılaşan iş yapış şekilleri, dönüşüm ve değişimin her kurumda önceliklendirilmesi; bu zorlu koşullara hızlı adapte olan, esneyebilen ve ayakta kalabilen çalışanlara olan gereksinimi de arttırıyor.

İşin üzerine bir de şirket küçülmeleri, maliyet odaklılık, bütçe kısıtları gelince hem liderler hem de ekip çalışanları olarak hepimizin; daha dayanıklı ve daha güçlü olmak için yetkinliklerimizi geliştirmeye ihtiyacı var.

 

Çünkü böyle dönemlerinde hareket gücünü kaybetmeyen, esneyen ve farklı çıkış yolları bulanlar orta ve uzun vadenin kazananı olacak.